niyet okumayı bırakmak – Akdeniz Sözlük
bugüne kadar hep niyet okudum. ''o böyle oturdu ne demek istiyor ? '' , ''şu cümleyi kurarken bu tarafa baktı anlamı ne ? '' gibi gibi. en sonunda bir arkadaşım bana '' beden dilin ile cümlelerin birbirini tutmuyor'' deyince niyet okumayı bıraktım. çünkü en iyi ben bilebilirdim ne demek istediğimi. tam olarak arkadaşımın anlamadığı cümleyi kurmaya çalışmıştım. ama beden dilim kurduğum cümleden bambaşka tepki veriyormuş meğersem :) o gün anladım ki , benim okuduğum niyetlerde aslında bambaşka anlamlar taşıyor olabilirdi.

i̇nsanların söyledikleriyle beden dili birbiri tutmuyor olabilir. zihni çok canlıyken bedeni çok yorulmuş olabilir. herkes her şeyi direkt düz anlamıyla da kuruyor olabilir. niyet okumak hiç doğru değil bunu öğrendim. o yüzden hep açık iletişimi tercih ettim. olabilecek tüm ihtimallere karşı ''beden dilim farklı söylüyor olabilir ama asıl düşüncem bu '' demeyi öğrendim. kendimi ifade etmeyi öğrendim. sonucu ne olursa olsun , içimin en rahat ettiği an kendimi olduğu gibi ifade edebildiğim anlar oldu.

niyet okumayı birakıp açık iletişim kurmaya başladığım gün hayatta bir çok şeyin yoluna da girdiğini gözlemledim. önemli olan başkalarının niyetleri değilmiş , benim ne hissettiğim ne düşündüğüm ve ne yaşadığımmış. kendi başıma gelince anladım.

merak ettiğiniz her şeyi anında sorun. kafanızda kurmayın. misilleme yapmayın. dümdüz sorun. düz olun. hayat zaten yeterince komplike. bir de insan ilişkileriyle birbirimizi yormayalım değil mi ?